Page 36 - current-2016

Basic HTML Version

1517
GTTT 2016
Samuel A. Shelburne, MD, PhD 36
Richard J. Hamill, MD
Mikotik Enfeksiyonlar
36
Çeviren: Prof. Dr. Firdevs AKTAŞ
Fungal enfeksiyonlar geniş spektrumlu antibiyotik kulla-
nımı ve bağışıklık sistemi yetersiz hastaların artması ne-
deniyle giderek artan bir öneme sahiptir. Bazı patojenler
(
Cryptococcus
,
Candida
,
Pneumocystis
,
Fusarium
gibi)
normal konakta nadiren ciddi hastalığa yol açar. Ende-
mik funguslar (
Histoplasma
,
Coccidioides
,
Paracoccidio-
ides
gibi) genellikle normal konakta hastalık oluşturur-
lar ancak bağışıklık sistemi bozulmuş kişilerde daha ağır
seyretme eğilimindedirler. Yüzeyel mikozlar bu kitabın 6.
bölümde tartışılmıştır.
KANDİDİYAZ (CANDIDIASIS)
TANI ESASLARI
Normal florada bulunan ancak fırsatçı bir patojen
Gastrointestinal mukoza tutulumu, özellikle en sık
özofajit
İntravenöz kateter veya gastrointestinal kanaldan
kaynaklanan fungemi sürekli deri ve mukoza
hasarı olan, enstrumantasyon uygulanan, total
parenteral nütrisyon verilen hastalarda, böbrek
hastalarında ve geniş spektrumlu antibiyotik
verilen hastalarda görülür.
Genel Bilgiler
Pek çok kişinin ağız, vagina ve feçesinde
Candida albicans
üretilebilir. (
C. albicans’
ın neden olduğu) deri ve ağız lez-
yonları bu kitabın sırasıyla 6. ve 8 bölümlerinde tartışıl-
mıştır. İnvaziv kandidiyaz için risk faktörleri uzun süren
nötropeni, yeni bir abdominal cerrahi girişim, geniş spek-
trumlu antibiyotik tedavisi, ilerlemiş kronik böbrek hasta-
lığı, damar içi kateter varlığı (özellikle total parenteral bes-
lenme verildiğinde) ve enjeksiyon yoluyla ilaç kullanımı-
dır. Hücresel bağışıklık yetmezliği mukokutanöz hastalığa
yatkınlık oluşturur. Persistan oral ve vaginal kandidiyazda
başka bir altta yatan neden bulunamazsa HIV enfeksiyo-
nundan şüphelenilmelidir.
Klinik Bulgular
A. Mukozal Kandidiyaz
Özofagus tutulumu
mukozal kandidiyazın en sık görülen
şeklidir. Başlıca belirtileri sternum arkasında yutma sıra-
sında ağrı olması (odinofaji), gastro özofageal reflü veya
substernal ağrı olmaksızın bulantıdır. Oral kandidiyaz ge-
nellikle birlikte görülmesine karşın her zaman bulunma-
yabilir. Tanı endoskopik biyopsi ve kültür ile doğrulanır .
Vulvovaginal kandidiyaz
kadınların tahminen %
75’inde yaşamlarının bir döneminde görülür. Risk fak-
törleri; gebelik, kontrolsüz diyabet, geniş spektrumlu an-
timikrobiyal tedavi, kortikosteroid kullanımı ve HIV en-
feksiyonudur. Belirtileri akut vulva kaşıntısı, vajinal yanma
oluşturan akıntı ve ağrılı cinsel ilişkidir.
B. Kandidal Fungüri
Kandidal fungüri olgularının çoğu asemptomatiktir ve ör-
nek kontaminasyonu veya mesane kolonizasyonu sonucu-
dur.Ancak
Candida
ya bağlı idrar yolu enfeksiyonlarının
belirti ve bulguları bakteriyel idrar yolu enfeksiyonların-
dan ayırt edilemez, ağrılı idrar etme, idrar sıkışması, ateş,
titreme ve yan ağrısı olabilir
C. Dissemine Kandidiyaz
Dissemine kandidiyaz klinik tablosu hafif ateşten, ciddi
bakteriyel enfeksiyonlara benzer şekilde septik şoka kadar
değişmektedir. Kandidiyazlı hastalarda bazen püstül ve
büyük nodüller şeklinde deri lezyonları vardır. Dissemi-
ne kandidiyazda tutulan organlar karaciğer, dalak, böbrek,
göz ve kalptir.
Kandida enfeksiyonlarının tanısı problemlidir. Çünkü
yaygın enfeksiyon durumunda kan kültürlerinden sadece
%50 pozitiflik elde edilirken, dissemine enfeksiyon olma-
dan mukozalardan sık olarak
Candida
türleri izole edil-
mektedir.Antijen testleri, serolojik testler (beta-D-glukan
gibi) ve polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ın invaziv kan-
didiyaz tanısındaki rolü netleşmemiştir.
Hepatosplenik kandidiyaz hematolojik kanserli has-
talarda uzun süren nötropeniyi takiben görülebilir. Tipik
olarak kemoterapiden sonraki haftalarda nötrofil sayısı
artmaya başladığı zaman ateş ve değişik özellik gösteren